Hakkari’de İsyan-Ayasofya’da Ayin

Hakkari’de isyan-Ayasofya’da ayin

Hakkari’de Çaltıkoru Jandarma Karakoluna, 06 Eylül 2010 gecesi saat 00.30 sıralarında, bir grup bölücü terör örgütü mensubu students tarafından roket ve uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açılmış, başlayan çatışma sonucunda 1 şehit verilirken 9 terörist itlaf edilmiştir. Akabinde BDP yas ilan etmiş ve Hakkari’de protesto eylemleri başlamıştır. Bu protesto hareketleri, polisle çatışma, resmi araçları yakma, sosyal ve ekonomik hayatı durdurma şeklinde devam etmektedir. Olaylarda yaralanan a veya ölenlerin olup olmadığı bilinmemektedir. Basında ve resmi açıklamalarda wholesale nfl jerseys bu konuda bilgi bulunmamaktadır.

Hiç kıvırtmadan adını koyalım: Bu bir isyandır.

Hakkari’de Kürt bayrağı lafına karşı gösterilen duyarsızlığın, “Dersim Cumhuriyeti” lafına karşı aptalca sessizliğin sonucudur.

Orada bir askerimizi şehit edenler, devlete isyan halinde wholesale nba jerseys olup, milli bütünlüğümüze kastedenlerdir. İtlaf edilen 9 kişi bilerek, isteyerek, taammüden ve dış güçlerin desteğiyle askerimize kurşun sıkmış ve hakketlikleri cezayı görmüşlerdir.

Yandaşları Hakkari’yi 5 gündür karıştırmaya devam etmektedirler. Bu isyan provasının bir şeklidir. Referandun sürecinde olmamız devletin pasifleşmesine gerekçe olamaz.

Devlet devletliğini göstermek zorundadır. Bu gün Hakkari’de gerekli tedbirleri almazsa gelecek aylarda ve yılda çok daha Hosting katı-incitici tedbirler wholesale mlb jerseys almak zorunda kalacaktır.

Bu en başta siyasi iktidarın görevidir. Ya yapmalıdır; Ya yapmalıdır. Başka seçeneği yoktur.

……..

TARSUS’taki Aziz Paul Kilisesi, Trabzon’daki Sümela Manastırı ile Van’daki Akdamar Kilisesi’nin ibadete açılmasından sonra, Uluslararası Ayasofya Kilise Bölgesi Derneği Başkanı Kris Spiru, Ayasofya’da ayin yapmak istediklerini bildirmiş.

Koçum benim(?).

İsteğe bak! Cesarete bak.

1453’te İstanbul’un fethinden sonra, yaklaşık 500 yıl boyunca cami olarak kullanılan Ayasofya, 1935’te ibadete kapatılarak müze haline getirilmişti. O tarihten beri Ayasofya’da namaz kılanların (kalkışanların) göz altına alınmasına karşılık; Türkiye’yi ziyaret eden Papaların dua etmeleri karşısında –devlet olarak- sessiz kalmayı tercih etmiştik.

ABDURRAHİM Karakoç meşhur şiirinde aynı konuyu,

“Namaz kılmak yasak amma

Papa girer eyler dua

Kim layiklik derse buna

Piç değil mi gardaş, piç?

….

Efes-mefes bir bahane

Haçlılar uyandı gene

Gidip soralım bilene

Öç değil mi gardaş, öç?

Turizm diye yurt satıla

Gülem katıla katıla

Bu gidiş haktan batıla

Göç değil mi gardaş, göç?” dizeleri ile Referandum dillendirmişti.

AKP’li Kültür ve TurizmBakanı Ertuğrul Günay, ayin ve namaz talepleri konusunda yaptığı açıklamada, “Hiçbir dine özel müsamaha göstermeyeceğiz. Ayasofya, 1500 yıl ibadethane olarak hizmet etti. Bundan sonra da insanlığa hizmet edecek. Ayasofya’yı, dünyanın özel bir mabedi olarak muhafaza edeceğiz.” demiş.

Kendi tercihidir, dinler arasında fark olup olmadığına inanmak.

Hani birileri de Hristiyanlarla yakınlaşabilmek için Kelime-i Şahadette, Peygamber Efendimiz’in ismini anmanın gerekli olmadığını wholesale nba jerseys söylemişti ya!

Eski solcularla eski tarikatçıların yolları biryerlerde birleşiyor mu, ne?

Kayahan’ın dediği gibi: “Yolu sevgiden geçenler” bir Bugün yerlerde buluşuyorlar.

Ancak bu sevgi, sanırım uzak batı sevgisi…

Samsun’da kaç tane kilise açıldı? Sayısını bilmiyorum.

Taksim’e cami açacaklardı. Olmadı Samsun’a kilise açılması için zemin hazırlandı. Devletimin polisleri kiliseleri bekler oldular.

Devletimin idarecileri, dinler arasında diyalog masalı ile tüm dinlerin temsilcileri ile bir araya geliyorlar. Buna karşılık ülkemizdeki Hristiyan Türklerin milli kuruluşu olan Türk Ortodoks Kilisesi tüm bu çalışmalarda dışlanıyor. Rum-Ermeni Ortodoks kiliselerinin temsilcileri istemedikleri için, Türk Ortodoks kilisesi çalışmalardan hiç birine alınmıyor.

Türk Ortodoks kilisesi ki, Kurucusu Papa Eftim, İstiklal savaşımızda Atatürk’ümüzün emrinde ve yanında olmuştu. Sözcüsü Sevgi Erenerol Ergenekon sanığı olarak tutuklanmıştı.

Hemen vurgulayalım:

İnançlarıma saygı duymayan; kitabımı, peygamberimi ve inançlarımı kabul etmeyen-saygı göstermeyen hiç kimseyi sevmek veya saygı göstermek zorunda değilim. Saygı gördüğüm kadar saygı gösteririm.

Bin yıldır bu toprakları vatan yapabilmek için kan-can verdim. Camiye çevrilen kiliseler, bu toprakların vatanım oluşunun sembolleridir. Bu nedenle de eski kiliselerin restore edilip ayin yapılmasını kabul edemiyorum. Bu gün eski kilisede ayine izin vermek, gelecekte bu ülkenin topraklarında ve kültürel değerlerinde bazı dış güç merkezlerinin hak talep etmeleri için gerekçe olacaktır.

Açılan kiliselere, yapılan ayinlere, boynu bükük minarelere, kısılan ezan seslerine karşılık:

Bayrakları bayrak yapan döktüğümüz kan.

İnadına Türk’üz; İnadına Müslüman.

Öyle kalmak istiyorum.

Ya siz?

Sosyal olun, Paylaşın!
Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir