Halktan yana gözükme iddiasında olan AKP iktidarı, 2010 yılı başında “Besici teşvik kredisi” adı altında sıfır faizle kredi vereceğini açıkladı. Cazip görünen şartları nedeniyle besicilerimiz ve çiftçilerimiz krediden faydalanmak istediler.
Krediler alındı ve hayvan toplanmaya başlandı. Karkas et olarak (sadece et ve kemikten oluşan kısım) 25-30 TL maliyetle hayvanlar toplandı ve besiye alındı.
Çok değil: 3-4 ay sonra, yıllar boyu, “hayvan sayımız yeterlidir” diyen, şapka takmakla köylümüzü aldatacağını sanan Tarım Bakanı bu defa, “Hayvan sayımız yetersiz”diyerek canlı hayvan ithaline karar verdi.
Vergilerde sağlanan kolaylıkla karkas et fiyatı 13-14 liraya gelecek şekilde, canlı kilosu 8-9 liradan Avrupa’dan, Amerika’dan, Uruguay’dan Arjantin’den getirilen sığırlar ülkemize girdi.
Sonradan sığırların bir kısmının hastalıklı olduğu tespit edilerek yok edilmesi-yenmemesi istendi.
İthalattan sonra üreticinin piyasaya vereceği karkas etin fiyatı 13 TL’ye kadar düştü. Tespit edilen fiyatla ithalat yapanların karları korunurken; ithalat öncesi iç piyasadan 25-30 TL’den hayvan alanların zararları yıkım derecesinde: Öyle ya! Hayvanlara harcadıkları paranın (yem ve bakım masrafları dahil) 1/3’üne et satmak zorundalar.
Besiye alınan hayvanlarda kilo artışı en çok 2-3 kat olacağı düşünülürse, karkas et fiyatlarının yetersiz kalacağı açıktır.
Yıkımın en büyüğü kredilerin geri ödenmesinde yaşanacak.
Zarar üstüne zarar çeken besicilerimiz ve küçük çiftçilerimiz, iflasın eşiğine gelirken AKP yandaşı ithalatçılar servetlerine servet katacaklar.
Son aldığımız duyumlara göre Bakanlık hayvan başına 300 TL destek vermeyi düşünüyormuş.
Zararın beşte biri bile olmayan bu rakamla insanlarımızı aldatacaklarını sanıyorlar.
